9 Ağustos 2015 Pazar

Hep mi zor?

Bir buhranlı halimde kaleme aldıklarımdan...

'Çocuk büyütmek hep mi zor, hep mi zor her şeyle başa çıkmaya çalışmak. Hamileyken endişesi, stresi; doğumda ağrısı, sancısı; lohusalıkta emzirmesi, bunalımları; ek Gıda'ya geçişte yemesi, içmesi; sonra emeklemesi, yürümesi derken zamanın hızlıca akıp geçmesi... Daha benim görmediğim, yaşamadığım niceleri...

Şu zamanların tadını çıkara çıkara yaşadım diyen varmıdır acaba? Herkes çocuğu için en iyisini ister ve yaptığını düşünür ama ben tam olarak yetebiliyorum diyen varmıdır peki? Burda sözünü ettiğim maddi olarak yetmek ya da vicdani olarak yettiğini kendine telkin etmek değil. Sadece her fırsatta içimizi kemiren daha fazlasını yapabilirim duygusu. Ya da sadece yavruna içinden sessizce kızdığında bile yaşadığın pişmanlık. İnsanın tek kıyamadığı yavrusu. Bazısı ona bile kıyıyor gözünü kırpmadan. Normal insanlara dönecek olursak aşırı sevginin getirdiği aşırı hassasiyet, benim duygusu, paylaşamama, ya da doğru davranış için  yönlerdirme çabası bazen de çocuklarımızın gelişimine ve bir birey olarak varlık gösterme mücadelesine ket vuruyor. Hem ilgili, hem fedakar, hem özgürlükçü, hem eğitmeye çalışarak, hem de kendi özgüveni otursun diye rahat bırakmaya çalışarak yaşadığımız ikilemler çoklukla bizi ve miniklerimizi yoruyor. Ama ne yapalım yaşanması gereken yaşanır, olması gereken olur, çocuklar büyür ve bizi de büyütür, hayata dair yepyeni pencereler açılır. Daha dün adını duymadığımız şeyin profesörü olup çıkarız :) Bu çocuklar bize herşeyi yaptırır...'

Demişim bir kaç ay önce... Şimdi kuzulara sağlıklı, mis gibi bebek kurabiyesi yapmaya koyulur  bu anne. Sevgiler bizden...

Emzirme Maceralarımız 3


Emzirdiğim dönem boyunca sütü artırmak için elimden geleni yaptım. Bol bol bulgur pilavı, dereotu, tahin-pekmez, helva, salata, bol etli yahni yedim; soya sütü, promalt, günde 3 lt su, vişne ve kayısı kompostosu içtim; vitamin olarak Gnc  brewer yeast kullandım. Bütün bu saydıklarım sütümü ve kalitesini arttırdı. Tabiki en önemlisi sık aralıklarla emzirmek ve sağmak. Beyine yolladığımız o sinyaller ile kısa süre içinde tekrar dolmaya başlıyor memeler. İkiz annelerine en büyük tavsiyem, başlarda sadece emzirme işine konsantre olup bebeklerin bakımını başkasına devretmek, emzirme dışı zamanda uyumak, dinlenmek. Ben bunu uygulamaya çalıştım ve kendi adıma başarılı oldum. Zor gibi görünen ama hayatımın en eşsiz zamanlarıydı. Tüm emziren annelere bol sütlü günler... Ve sevgiler bizden...

Emzirme Maceralarımız 2

Benim açımdan işler kolaydı aslında. Sadece yatıyordum ve iki kişi çocukları emzirmem için tutuyordu. Düşünüyorum da keyfime diyecek yokmuş:) Hastanedeki iki günümüz böyle geçti ancak eve geldikten sonra memeyi tutturma konusunda sıkıntılar yaşamaya başladım. Böylece tek tek emzirme yöntemine geçtim. O zaman hem tek başıma altından kalkıyordum hem de hemen tutturyordum. Ama bebekler çok sık acıktığı için bana uyumak için bile vakit kalmıyordu. En sonunda üçüncü ve benim en rahat ettiğim yönteme geçiş yaptık. Birine süt sağıp biberon ile annem veriyordu diğerini ben emziriyordum. Süt sağma çok pratik güzel bir yöntem. Benim şansıma, meme uçları hiç acımadı, yara olmadı emzirmek ya da sağmak farketmez hiç zorlanmadım. Sütü sağmaya başladıktan sonra çok arttı. Sadece anne sütü iki bebeğe de yetiyordu. 4. aydan sonra mama da vermeye, 5 ay civarı ek gıda tadımlarına başladık. 5. ayın sonunda anne sütünü kademeli olarak kestim, bu çok zor bir süreçti. Bebeklerimden bir tanesi mamayı reddediyordu tam bir anne sütü hastasıydı fıstık:)  Ama mecburi şekilde onu da ikna ettik ve 6 aylık olduklarında sütten kestik. Keşke uzun süre emzirebilseydim, çok sevdim çok emek verdim. Ama kısmet bu kadarmış. Elimden geleni yapmış olmanın iç huzuru var.

Emzirme Maceralarımız

İkiz gebelikte kafama en çok takılan şeylerden biri de nasıl emzireceğimdi. Malum iki tane bebek, sadece bir tane anne :) Çok araştırdım, çok okudum.. Sütün yetmez diye bir şey yoktu aslında. Emzirdikçe ve sağdıkça süt çoğalıyordu. Çocukları 6 ay emzirmek konusunda çok kararlıydım, fazlası mümkün olmayacaktı ne yazikki. Bir sağlık problemim sebebiyle kızlar 6 aylık iken bir tedavi görmem gerekiyordu. Doktorum emzirmem için tanıdığı süre buydu maalesef (Aslında 3 aydı ama aşırı ısrarım neticesinde 6 ayı kapmıştım) Hal böyle iken doya doya emsinler diye elimden geleni yaptım.

Doğumdan çıkıp odaya geldikten 2-3 dakika sonra kızları getirdi hemşireler. Narkozun etkisi olsa da o tedirginliğimi dün gibi hatırlıyorum. 36 hafta'da geldikleri için sütün hemen gelmeyeceğini düşünmüştüm. Ama tamamiyle yanılmışım. Hemşire hanım sırayla ikisine de tutturdu memeyi. Böylece aynı anda emzirme serüvenimiz başladı. Ben çok şaşırmıştım bu işin bu kadar çabuk olabilmesine. Hala emin değildim, klasik kaygı başladı. Sütüm onlara yeter mi? Hemşirelerim bu konuda yardımcıydı. Haklarını hiçbir zaman ödeyemem. Gelen sütün onlara yeteceğine sadece sıksık emzirmem ve rahat olmam gerektiğine beni inandırdılar.

7 Ağustos 2015 Cuma

Ah benim Canlar..

Canlar ana rahmine düştükten sonra, biz bu Can'ları öğrendikten sonra, ama en çok ta Can'lar dünyaya gözünü açtıktan sonra tüm hayat, aniden, büyük bir hızla ve adeta bir tılsımla değişti. Aşık olmak gibi, büyülenmek gibi, bir kalp tutulması. Onları kucağıma aldıktan sonra bir süre bu esrarengiz his beni ele geçirdi. Hala üzerimde etkisini hisstettiğim ama özellikte doğumdan sonra bir ay kırk gün kadar süren o sarhoşluk halini unutmamak için yazmıştım. bugün bebeklerimin 10. ayında görüyorum ki 1 salisesini bile unutmamışım. Zihnimde öyke canlı ki.. Öyle benim ki... Kimsenin girmesine izin vermediğin en özel anlarımız . Belki de asla unutmak istemediğimden bu kadar canlı. Ömür hayatım boyunca yaşayacağım hiç bir şey beni bu kadar derinden mutlu edemeyeceği için bu kadar canlı belki de,bilemiyorum. Ama anne olan herkesin beni anlayabileceğine eminim. Benim Can'larım kız bu arada.. İki cananım, canımı adadıklarım, güzel çocuklarım. Şu anda mışıl mışıl uyuyan güzellerim. Can'larımla sevgiler bizden...

Nee! İkiz mi? :)

Anne olmak kendi başına heyecan verici bir hadise iken ikizlerin olacağını öğrenmek insanı hem sevinçten havalara uçuruyor hem de 'ben onlara nasıl bakacağım:\'diye acabalara sürüklüyor. Aynı anda, tek doğumla, tek gebelikle iki tane evlat.. Tabiiki de herkese nasip olmayan bu mucizenin zorlukları da var. Gebeliğinde; bulantısı, ağrısı, hantallığı, yorulması iki kat fazla, lohusalığında;  depresyonu, uykusuzluğu, emzirmesi, süt arttırma çabası iki kat fazla, büyütürken emeği, rutin oluşturma çabası, yedirmesi, uyutması, ilgilenmesi kat kat fazla.. Tüm bunlara rağmen ikisinin birbirine ve size olan sevgisi bağlılığı her şeye değer. Hangi gül dikensiz ki, hangi güzel patikada taşlar yok ki.. Her saniye şükür sebebi onlar, evlatlar, saçının teline, tırnağının ucuna kıyamadıklarımız, tüm kötülüklere duvar olamk istediğimiz, canımızdan öte yegane varlıklar.. Yorgunluk ta, stres te gelirse onlardan gelsin :) Başa çıkmasını biliriz evelallah :) Şimdilik Sevgiler Bizden...

Tekrar Merhaba Blog

2013 yılında tamamiyle farklı bir amaç için karaladığım bloğuma geri dönmenin haklı gururunu yaşıyorum :) Uzun zamandır düşünüyordum aslında.. Düşüncemi eyleme dönüştürmek için yeterli zamanım ve yeterli deneyimim olmasını bekledim.. Beklerken ve süreci damarlarıma kadar yaşarken sayfalarca notlar aldım, kitaplar okudum, en önemlisi iki çocukla ten tee muhteşem bir 10 ay geçirdim. 36 hafta süren başı, ortası ve sonu birbirinden farklı bir gebelik, lohusalık, ilk altı ay, ve sonrası. Kendime ayırdığım kısıtlı vaktimde elimden geldiğince faydalı bilgiler ve en önemlisi deneyimler aktaracağım ki hem ben hatırlayayım, hem çocuklarıma anı kalsın hem de faydalanmak isteyen olursa şöyle bir göz atsın:) Hadi bakalım hoşgeldim o zaman. Tabii siz de :)